KÖYÜMÜN SOY AĞACI
Kelam-ı Selam edip döktürelim inciler
Bizi hemen karşılar, girişte Birinciler
Gönülleri zengindir insanları çok renkli
Nail,Cavdar,Hamzalı, nam-ı diğer Bebekli
Her işleri güzeldir benzerler sanatçıya
İnanmazsan uğra bak Yağlaş ve Saatçıya
Komediye ayarlı büsbütün duyuları
Gülmekten öldürürler adamı Kayuları
Tüm dertleri önemser alırdı kaaliye
Allah rahmet eylesin Şaziye’nin Ali’ye
Çıktık mektep yanına uyan biyan bakalım
Bu kahve Çapınların azcuk soluklanalım
Ya hafızlar ya alim ya da bilgili başlı
Genellikle hep böyle bilinir İkibaşlı
Sıladan ağıt yanar gözyaşının seliyle
Hicrana son verilir Hasan Ali eliyle
Rüzgar evi yıkacak garayelden üfliyu
İyi ki mimarımız taş ustası Difluğu
Doğuştan kopyalanır insana bazı hisler
Misal, gülebilmenin, erbabı İdirisler
Toprağı güne karşı bereketi bolluğu
Beri geçe Fatuğu gaşı geçe Aluğu
Çekiç sesiyle köyün bereketi artardı
Çolağın kantarları yerküreyi tartardı
Tarihi Çeşmeyanı belki nazarlığımız
Fatihasız geçmeyin üstte mezarlığımız
Eygidi alt mahalle yüreklerde bir sızı
Güccük Memet, Garaman, Zekereye Hafızı
İsmail –Ömer Çavuş Tömenler ve Gambuğu
Gılıflıyla birlikte hepsi de bir Banuğu
Eski Camıyanıdır köyümün ilk çarşısı
Rahmetli Pampuğu’yla meşhurdur Onbaşı’sı
Çaya hayran bırakır demlikten çıkan buğu
Getiren Hasan Bebek lakabı Halamuğu
Kaybettik Pala’mızı kimle şaka edelim
Ölüm hep komşu bize mutlaka fark edelim
Sofrası zengindir, sütü, yağı, artı balı
Yerler ve yedirirler cömerttir bu Tıbalı
Güneşin batışına susup kalır dudaklar
Manzarayı seyreyler Zoylaklarla Gıdaklar
Güzelliklerle dolu Dervişuğun mazisi
Yiğit Hüseyin’leri Çanakkale gazisi
Çileyle yoğruldular eygidi o zamanlar
Hayata tutundular inançla Atamanlar
Gıli’nin yanıbaşı büyük sağlık ocağı
Hayrat-ı Helim Usta yeri cennet kucağı
Gönüllerin beldesi tarihi Kanlıkiraz
Şanlı köy mazimizi ne olur anlat biraz
Sen milletin kalbinde şair-yazar dilinde
Destanlaştın köylümün maharetli elinde
Bu hakikatten sonra mevzumuza bakalı
Elli yıllık tecrübe Hocalar’ın bakkalı
Topallar otururlar gıran bitişiğinde
Köyü imar ettiler muhtarlık keşiğinde
Yusubuğun evleri tütüyu dumanları
Millete her hizmette vardı Alüsman’ları
Alnıdır tıpkı köyün açık ve hep ışıktır
Vayid’in çimeninde yerle gök yapışıktır
Av, ziraat sebebi Gülecuğularının
Bütün bu beceriler Urus Analarının
Sülale adlarını Gaptanuğu aldılar
Yolu düşen herkese bi sofracuk saldılar
Diyor, ölsem de köyün, sanatında var izim
Medeniyet ilimle fenle olur azizim
Şimdi de sıra geldi köyden ayrılanlara
Büyük acıyla gidip gurbette kalanlara
Onları unutarak mazinizi anmayın
Köyü santimleyerek kendinizin sanmayın
Bu güzel topraklardan hepsi de geldi geçti
Ayrılık şerbetini önce Kellecu içti
Tonyalı’lar gözünden hala akıyor yaşlar
Onlar için ağlıyor mahalledeki taşlar
Zırabuğu’n ocağı ha yandı ha yanacak
Polis Birol’la bile inşallah canlanacak
Buruk gitti Tösükler aylardan da gücükdü
En son yadıgarları garip Assiyecükdü
Çakırçoban’ın ömrü yalnızlıklarla bitti
Bıraktığı altınlar efsane oldu gitti
Çok güzel yerdir Hublu, Girbuduğu’nun yurdu
Son nefesine kadar memleket dedi durdu
Keremli’nin ışığı yanar yazcuğazları
Gene ıssız bırakmaz evi gızcuğazları
Her şeyim olsun deyip çekti bütün zahmeti
Son durak Düzce dedi Halimenin Ahmet’i
Sürç-i lisan ettiysek diyorum ki affola
Yoksa ruz-i mahşerde kardeşiniz mahvola
Mevladan rahmet olsun, ahrete göçenlere
Herkesten selam olsun, gurbeti seçenlere
Vallahi helal olsun, köye hizmet işinde
Ben de varım diyerek kendinden geçenlere
Mehmet YAPICI
Şiir için köyümüz öğretmenlerinden Mehmet Yapıcı'ya teşekkürler.